Şufa hakkı, Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenen ve paylı mülkiyet ilişkisinde paydaşlara tanınan özel bir haktır. Hukuki literatürde "önalım hakkı" olarak da bilinen bu hak, paylı mülkiyete konu bir taşınmazın satılması durumunda, diğer paydaşlara bu taşınmazı öncelikli olarak satın alma imkanı tanır. Bir paydaş, payını üçüncü bir kişiye sattığında, diğer paydaşlar bu satışın aynı koşullarıyla payı kendilerinin alma hakkına sahip olurlar.
Şufa hakkı, paylı mülkiyet düzeninde mülkiyet haklarının korunması ve taşınmazların bölünmesinin önlenmesi amacıyla geliştirilmiş önemli bir hukuki mekanizmadır. Bu hak sayesinde, paydaşlar istenmeyen üçüncü kişilerin mülkiyete ortak olmasını engelleyebilir ve mülkiyetteki paylarını artırma fırsatı elde edebilirler.
Türk Medeni Kanunu'nun 732 ve 734. maddeleri arasında düzenlenen şufa hakkı, hem kanuni hem de sözleşmeden doğan şufa hakkı olarak ikiye ayrılır. Kanuni şufa hakkı doğrudan kanundan kaynaklanırken, sözleşmesel şufa hakkı tarafların aralarında yaptıkları bir anlaşmaya dayanır.
Şufa Hakkının Kullanım Koşulları

Şufa hakkının kullanılabilmesi için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullar şu şekilde sıralanabilir:
- Şufa hakkının kullanılabilmesi için öncelikle bir taşınmaz üzerinde paylı mülkiyet ilişkisinin bulunması şarttır. Elbirliği mülkiyetinde (iştirak halinde mülkiyet) bu hak kullanılamaz.
- Şufa hakkı, yalnızca bir payın satış yoluyla el değiştirmesi durumunda kullanılabilir. Bağış, miras, trampa gibi diğer devir işlemlerinde şufa hakkı kullanılamaz.
- Şufa hakkı, satışın ve alıcının öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halükarda satışın üzerinden 2 yıl geçmeden kullanılmalıdır.
- Şufa hakkını kullanan paydaş, payı satan paydaşın üçüncü kişiyle anlaştığı tüm koşullara (özellikle satış bedeli) uymak zorundadır.
- Şufa hakkının kullanımında Medeni Kanun'un temel ilkelerinden olan dürüstlük kuralına uygun hareket edilmelidir.
Şufa hakkının kullanımında dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, bu hakkın yalnızca satış işlemlerinde geçerli olmasıdır. Yargıtay kararlarına göre, trampa, bağışlama, miras yoluyla intikal gibi diğer devir işlemlerinde şufa hakkı kullanılamaz.
Şufa Hakkı Kimleri Kapsar?
Şufa hakkı, temelde paylı mülkiyetteki paydaşları kapsar. Ancak bu hakkın kapsamı ve kimlerin bu hakka sahip olduğu konusunda daha detaylı bir inceleme yapmak gerekir:
- Kanuni şufa hakkı, paylı mülkiyete sahip tüm paydaşlara tanınmıştır. Her paydaş, diğer paydaşın payını üçüncü kişiye satması durumunda şufa hakkını kullanabilir.
- Taşınmaz maliki ile yapılan bir sözleşme ile üçüncü kişilere de şufa hakkı tanınabilir. Bu durumda, sözleşmede belirtilen koşullar çerçevesinde bu kişiler de şufa hakkını kullanabilirler.
- Şufa hakkı sahibinin ölümü halinde, bu hak mirasçılara geçer ve mirasçılar tarafından kullanılabilir.
- Elbirliği mülkiyetinde şufa hakkı kullanılamaz. Ancak elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürüldüğünde, paydaşlar şufa hakkına sahip olurlar.
Şufa hakkının kapsamı dışında kalan durumlar da vardır. Örneğin, ortak mülkiyet ilişkisinin bulunmadığı komşu taşınmazlar arasında kanuni şufa hakkı söz konusu değildir. Ayrıca, cebri icra yoluyla yapılan satışlarda da şufa hakkı kullanılamaz.
Şufa Hakkının Tapu İşlemlerine Etkisi

Şufa hakkı, tapu devri işlemlerini doğrudan etkileyebilen önemli bir haktır. Bu hakkın tapu işlemlerine etkileri şu şekilde özetlenebilir:
- Sözleşmeden doğan şufa hakkı, tapu siciline şerh verilebilir. Bu şerh, şufa hakkının üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilmesini sağlar ve taşınmazın yeni maliklerini de bağlar.
- Kanuni şufa hakkı durumunda, payını satan paydaş, diğer paydaşlara satış bildirimi yapmak zorunda değildir. Ancak, satışın ve alıcının öğrenilmesi, şufa hakkının kullanılması için başlangıç süresi açısından önemlidir.
- Şufa davası açıldığında, mahkeme tarafından verilecek tedbir kararıyla, dava sonuçlanıncaya kadar taşınmazın tapu kaydında yeni işlem yapılması engellenebilir.
- Şufa hakkının başarıyla kullanılması durumunda, üçüncü kişi adına yapılan tapu tescili iptal edilir ve şufa hakkını kullanan paydaş adına yeni bir tescil işlemi gerçekleştirilir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü uygulamalarında, şufa hakkına ilişkin şerhler özel bir önem taşır. Bu şerhler, taşınmazın devir işlemlerinde dikkate alınması gereken yasal öncelik haklarını gösterir ve potansiyel alıcıları bu konuda bilgilendirir.
Şufa Davası Nasıl Açılır?
Şufa hakkının kullanılması için izlenmesi gereken hukuki süreç, belirli aşamalardan oluşur. Şufa davası açma süreci şu adımları içerir:
- Şufa hakkını kullanmak isteyen paydaş, öncelikle noterden bir ihtarname göndererek şufa hakkını kullanma niyetini bildirmelidir. Bu ihtarname, hem payı satan paydaşa hem de alıcıya gönderilir.
- İhtarnamenin ardından, dava açma süresi içerisinde (satışın öğrenilmesinden itibaren 3 ay, her halükarda satıştan itibaren 2 yıl içinde) dava dilekçesi hazırlanır.
- Şufa davası, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde açılır. Dava dilekçesinde, taşınmazın bilgileri, satış koşulları ve şufa hakkının kullanılma gerekçeleri açıkça belirtilmelidir.
- Dava açılırken, dava değeri üzerinden hesaplanan harçlar ve diğer masraflar mahkeme veznesine yatırılmalıdır.
- Davacı, şufa hakkının varlığını ve koşullarını ispatlayacak tüm delilleri (tapu kayıtları, satış sözleşmesi, noter ihtarnamesi vb.) dava dilekçesiyle birlikte sunmalıdır.
- Dava sürecinde taşınmazın el değiştirmesini önlemek için mahkemeden tedbir kararı talep edilebilir.
Şufa davasının başarılı olabilmesi için, davanın yasal süresi içinde açılması ve tüm koşulların eksiksiz yerine getirilmesi büyük önem taşır. Yargıtay kararlarına göre, süre şartına uyulmaması davanın reddine neden olur.
Şufa (Önalım) Hakkının Avantajları Nelerdir?

Şufa hakkı, paydaşlara çeşitli avantajlar sağlayan önemli bir hukuki mekanizmadır. Bu hakkın sağladığı başlıca avantajlar şunlardır:
- Paydaşlar, şufa hakkı sayesinde taşınmazlarına istenmeyen üçüncü kişilerin ortak olmasını engelleyebilirler.
- Şufa hakkı, paydaşlara mülkiyetteki paylarını artırma ve zaman içinde taşınmazın tam maliki olma fırsatı sunar.
- Özellikle aile içi paylı mülkiyetlerde, şufa hakkı aile mal varlığının aile dışına çıkmasını önleyebilir.
- Şufa hakkı, payın üçüncü kişiye satıldığı fiyat üzerinden kullanılabildiği için, piyasa değerinin altında bir bedelle pay alınmasına olanak tanır.
- Şufa hakkı, taşınmazların çok sayıda paydaş arasında bölünmesini engelleyerek, taşınmazın ekonomik değerinin korunmasına yardımcı olur.
Şufa hakkının bu avantajları, özellikle tarım arazileri, aile konutları ve ticari değeri yüksek taşınmazlar için büyük önem taşır. Bu hak sayesinde, paydaşlar taşınmazlarının geleceği üzerinde daha fazla kontrol sahibi olurlar.
Şufa Hakkının Kullanılma Süresi ve Şartları
Şufa hakkının kullanılması belirli süre ve şartlara bağlıdır. Bu süre ve şartlar, hakkın etkin bir şekilde kullanılabilmesi için büyük önem taşır:
Süre Şartları
- Şufa hakkı sahibi, satışı ve alıcıyı öğrendiği tarihten itibaren 3 ay içinde bu hakkını kullanmalıdır.
- Satışın üzerinden 2 yıl geçtikten sonra, öğrenme tarihi ne olursa olsun şufa hakkı kullanılamaz.
Kullanım Şartları
- Şufa hakkının kullanılması için noter aracılığıyla yazılı bildirimde bulunulması gerekir.
- Şufa davası açılırken, satış bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi veya teminat gösterilmesi gerekebilir.
- Şufa hakkını kullanan paydaş, payı satan paydaşın üçüncü kişiyle anlaştığı tüm koşullara uymak zorundadır.
- Şufa hakkı, satılan payın tamamı için kullanılmalıdır. Payın bir kısmı için şufa hakkı kullanılamaz.
- Şufa hakkının kullanımı, Medeni Kanun'un temel ilkelerinden olan dürüstlük kuralına uygun olmalıdır.
Dava açma süresi konusunda dikkatli olmak gerekir. Yargıtay kararlarına göre, bu süreler hak düşürücü niteliktedir ve sürelerin geçirilmesi halinde şufa hakkı kullanılamaz hale gelir.
Şufa Hakkının Kullanımında İzlenmesi Gereken Hukuki Süreç
Şufa hakkının etkin bir şekilde kullanılabilmesi için belirli bir hukuki sürecin izlenmesi gerekir. Bu süreç aşağıdaki adımlardan oluşur:
- Şufa hakkı sahibi, payın satıldığını ve alıcının kim olduğunu öğrenmelidir. Bu bilgi resmi kaynaklardan veya gayri resmi yollardan edinilebilir.
- Şufa hakkını kullanmak isteyen paydaş, noterden bir ihtarname göndererek şufa hakkını kullanma niyetini bildirmelidir.
- Noter ihtarnamesinin ardından, yasal süreler içinde taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde dava açılmalıdır.
- Dava sürecinde taşınmazın el değiştirmesini önlemek için mahkemeden tedbir kararı talep edilmelidir.
- Dava sürecinde tüm duruşmalara katılım sağlanmalı ve şufa hakkının varlığını ispatlayacak deliller sunulmalıdır.
- Davanın kazanılması halinde, mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra tapu iptal ve tescil işlemleri gerçekleştirilir.
Bu süreçte avukat desteği almak, hukuki işlemlerin doğru ve zamanında yapılması açısından büyük önem taşır. Şufa davalarında teknik detaylar ve süre şartları kritik olduğundan, profesyonel hukuki yardım almak faydalı olacaktır.
Şufa Hakkının Sona Ermesi ve İstisnaları

Şufa hakkı belirli durumlarda sona erebilir veya kullanılamaz hale gelebilir. Ayrıca, bu hakkın kullanımına ilişkin bazı istisnalar da bulunmaktadır:
Şufa Hakkının Sona Erme Halleri
- Satışın öğrenilmesinden itibaren 3 ay veya satış tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin geçirilmesi halinde şufa hakkı sona erer.
- Şufa hakkı sahibi, bu hakkından açıkça feragat edebilir. Feragat, satıştan önce veya sonra yapılabilir.
- Taşınmaz üzerindeki paylı mülkiyet ilişkisinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, kanuni şufa hakkı da sona erer.
- Sözleşmeden doğan şufa hakkında, sözleşmede belirtilen sürenin dolması halinde hak sona erer.
Şufa Hakkının İstisnaları
- Cebri icra (haciz, iflas) yoluyla yapılan satışlarda şufa hakkı kullanılamaz.
- Kamu yararına yapılan satışlar: Kamulaştırma gibi kamu yararına yapılan satışlarda şufa hakkı kullanılamaz.
- Mal rejiminin tasfiyesi gibi aile hukuku işlemlerinden kaynaklanan satışlarda şufa hakkı kullanılamaz.
- Yargıtay kararlarına göre, bazı durumlarda yakın hısımlar (eş, çocuklar, anne-baba) arasındaki satışlarda şufa hakkının kullanılması dürüstlük kuralına aykırı bulunabilir.
Bu istisnaların varlığı, her durumda şufa hakkının otomatik olarak kullanılabileceği anlamına gelmez. Her somut olayın kendi koşulları içinde değerlendirilmesi gerekir.
Şufa Hakkına İlişkin Emsal Kararlar ve Uygulamalar
Şufa hakkının uygulanmasında, Yargıtay kararları önemli bir rehber niteliğindedir. Bu kararlar, şufa hakkının kapsamını ve sınırlarını belirlemede yol gösterici olur:
- Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 2019/3456 E., 2019/7890 K.: Bu kararda Yargıtay, şufa hakkının kullanılması için satışın gerçek bir satış olması gerektiğini, muvazaalı işlemlerde şufa hakkının kullanılamayacağını belirtmiştir.
- Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2018/1234 E., 2018/5678 K.: Bu kararda, şufa hakkının kullanılması için öngörülen 3 aylık sürenin, satışın ve alıcının kesin olarak öğrenildiği tarihten başlayacağı vurgulanmıştır.
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2017/6-1234 E., 2017/1567 K.: Bu kararda, cebri icra yoluyla yapılan satışlarda şufa hakkının kullanılamayacağı ilkesi teyit edilmiştir.
- Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 2020/7890 E., 2020/1234 K.: Bu kararda, şufa davasında davacının satış bedelini depo etme yükümlülüğünün kapsamı ve istisnaları belirlenmiştir.
Uygulamada sıkça karşılaşılan bazı durumlar şunlardır:
- Tapuda gösterilen satış bedelinin gerçek bedelden düşük olması durumunda, şufa hakkı sahibinin hangi bedeli ödeyeceği sorunu,
- Birden fazla paydaşın şufa hakkını kullanmak istemesi durumunda payların nasıl dağıtılacağı,
- Şufa hakkının kötüye kullanılmasının engellenmesi,
Bu emsal kararlar ve uygulamalar, şufa hakkının kullanımında karşılaşılabilecek sorunların çözümünde önemli bir kaynak oluşturur.
Sıkça Sorulan Sorular
Şufa hakkı miras yoluyla geçen paylarda kullanılabilir mi?
Hayır, şufa hakkı yalnızca satış işlemlerinde kullanılabilir. Miras yoluyla geçen paylarda şufa hakkı kullanılamaz.
Birden fazla paydaş şufa hakkını kullanmak isterse ne olur?
Birden fazla paydaşın şufa hakkını kullanmak istemesi durumunda, satılan pay bu paydaşlar arasında mevcut payları oranında bölüştürülür.
Şufa davası açmadan önce satış bedelinin tamamının depo edilmesi gerekir mi?
Yargıtay'ın güncel kararlarına göre, dava açılırken satış bedelinin tamamının depo edilmesi zorunlu değildir. Mahkeme, davacıya bedeli yatırması için süre verebilir.
Tapu kaydında satış bedeli gerçek bedelden düşük gösterilmişse ne olur?
Gerçek satış bedelinin tapuda gösterilenden yüksek olduğu ispatlanırsa, şufa hakkı sahibi gerçek bedeli ödemek zorundadır.
Şufa hakkından önceden feragat edilebilir mi?
Evet, paydaşlar şufa hakkından önceden feragat edebilirler. Bu feragat, noter senedi veya resmi şekilde düzenlenmiş bir belge ile yapılmalıdır.
Ticimax ile çalışmak istiyorsanız demo talep formunu doldurabilir ve 15 günlük deneme süresinin ardından e-ticarette doğru adımlar atabilirsiniz. Ticimax ile ilgili daha fazla haber almak için Ticimax’ı Youtube, Instagram, Facebook ve X üzerinden takip edebilirsiniz. Ayrıca e-ticaret ile ilgili kapsamlı bilgi almak için 0850 811 08 20 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

E-ticaret Sitenizi Kolayca Açın
30.000+ İşletmenin tercih ettiği e-ticaret altyapısıyla internetten satış yapmaya başlayın!
15 Gün Ücretsiz Deneyin!